Eminönü’ndeki Mısır Çarşısı’nda 1998’de 7 kişinin öldüğü, 127 kişinin yaralandığı patlamaya ait davada, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi “patlamaya bombanın mı, yoksa LPG’nin mi neden olduğunun Kesin tespitinin yapılamadığı” gerekçesiyle Pınar Selek hakkında beraat kararı vermişti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Selek’in “sosyolojik araştırma yapma” ismi altında silahlı terör örgütü üyeleri ile irtibata geçtiği, örgütün maksadı doğrultusunda bombayı yerleştirdiğinin anlaşıldığı savıyla beraat kararını bozarak “devlet güvenliğine karşı suç” oluşturduğu gerekçesiyle Selek’in ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasını istemişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dairenin bu kararına itiraz etmesi üzerine evrak, Yargıtay Ceza genel Kurulu’na gelmişti. Başsavcılık itiraz müracaatında, patlamanın nedeninin tam olarak tespit edilemediği öne sürülerek, bu nedenle İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin beraat kararının yerinde olduğu belirtilmişti. Fakat Yargıtay Ceza genel Konseyi başsavcılığın itirazını reddederek 9. Daire’nin bozma kararının yerinde olduğuna hükmetmişti.
Bunun üzerine belgeyi tekrar görüşen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 Şubat 2011 tarihli duruşmada, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin, sosyolog Pınar Selek ile Abdulmecit Öztürk hakkında verilen beraat kararının bozulması tarafındaki kararına karşı direnme kararı almış, öteki sanıklar açısından ise bozma ilamına uyulmasını kararlaştırmıştı. Mahkeme, 22 Kasım 2012’deki duruşmada ise Pınar Selek ve Abdulmecit Öztürk hakkındaki beraat kararında direnmekten vazgeçmişti.
MÜEBBET VERİLMİŞTİ
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 24 Ocak 2013’te görülen nihayet duruşmada, tutuksuz yargılanan sosyolog Pınar Selek’in “Devletin hakimiyeti altındaki toprakların bir kısmını devlet yönetiminden ayırmaya matuf aksiyonda bulunmak” hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpusla cezalandırılmasına karar verilmişti.
Heyet, Selek hakkında yakalama kararı da çıkarmıştı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 2 Ocak 2014’te hazırladığı tebliğnamede, Selek hakkındaki mahpus cezasının onanmasını istemişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise 11 Haziran 2014’te belgeyi adap tarafından bozarak Mahallî mahkemeye göndermişti. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kapatılması üzerine dava belgesi, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmişti.
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi de birinci duruşmada, Selek ile ilgili verilen yakalama buyruğu kararının kaldırılmasına hükmederek 19 Aralık 2014’te sanıkların beraatine karar vermişti. Yargıtay Ceza genel Konseyi ise Mahallî mahkemenin direnme kararı üzerine verdiği beraat kararını yerinde bulmayarak sanıkların aksiyonlarının, Hadise tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 125. hususunda belirtilen “devlet güvenliğine karşı suç” kapsamında olduğu gerekçesiyle bozmuştu. Bu kararın akabinde sanıklar, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle tekrar yargılanmasına karar verilmişti.
DHA
Yorum Yok