CHP genel reis Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün CHP genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyerek gündeme ait açıklamalar yaptı.
Öztrak, 14 Mayıs Pazar günü yapılacak seçimleri işaret ederek, “Bir yanda kul hakkı yiyenler; öbür yanda hakka, hukuka, adalete sahip çıkanlar olacak. Bir tarafta Harun olmaya gelip Karun olanlar; diğer tarafta beytülmali gözünden sakınanlar olacak. Bir tarafta yolsuzluk, yokluk ve yasak nizamını kuranlar; öteki tarafta demokrasi âşıkları olacak. Bir tarafta milleti birbirine karşı kışkırtanlar, öbür tarafta ‘Senlik, kişilik yoktur bizde, hepimiz birer damlayız tıpkı denizde’ diyenler olacak” dedi.
Faik Öztrak’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
“DEVLET İNSANINI DR. KEMAL DERVİŞ’İ KAYBETTİK”
*Önceki Devre Devlet Bakanlarımızdan, partimizde genel reis Yardımcılığı yapmış, Bir arada çalışmaktan her Vakit Haysiyet duyduğum bir devlet insanını Dr. Kemal Derviş’i kaybettik. Kendisine Allah’tan rahmet; ailesine, acılı yakınlarına ve milletimize sabır diliyoruz.
“ŞAFAK ATARSA ANKARA”
Milletimizin sesini duymayan, halini görmeyen, oturduğu sarayda kendisini unutan hükümetin tasdiknamesini eline verip sandıkta konutuna yollamasına artık 6 gün kaldı. tan atarsa Ankara… Ankaralı hemşerilerimize buradan selam olsun…
SARAY HÜKÜMETİ, BU SEÇİMİ KAYBETTİĞİNİ BİR TÜRLÜ KABUL ETMİYOR
*Milletimiz, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında cebini boşaltan, pandemide beş maskeyi parasız dağıtamayan, sarsıntıda 48 saat boyunca Mehmetçiğimizi enkazın başına göndermeyen, ucube Biricik Benlik hükümet sistemini demokratik yollarla sandıkta değiştirecek tekrar tarih yazacak.
*Ama kibirli saray hükümeti, bu seçimi kaybettiğini bir türlü kabul etmiyor. Yapıştığı koltuktan kalkmamak için her yola başvuruyor.
“BU REZALETLERİN SORUMLULARINI KORUYOR”
*Muhalefet partilerinin binalarının önünde silahlar atılıyor. Vilayet başkanlıklarına kurşunlar sıkılıyor. genel Liderimize tehditler savurmaya cüret eden mafya bozuntularının hamiliğine soyunan Bahçeli de insanları, mermilerle tehdit etmeye kadar işi getiriyor.
*Hükümet partisinden Milletvekili adayı yapılarak dokunulmazlık zırhı giydirilmeye çalışılan partizan İçişleri Bakanı ise bu rezaletlerin sorumlularını koruyor. Tehdit, darp, hatta cinayet bile cezasız kalıyor.
*Dün millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyası kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu Erzurum’daydı. önce Erzurum Büyükşehir Belediye Lideri belediyenin otobüslerini alana çekerek mitingi engellemek istedi.
*Yetmedi, hükümetin kendi listelerinde Milletvekili adayı yaptığı al bayrağımıza ‘Türk bayrağı’ demeyen domuz bağıyla insan boğan Gaffar Okkan’ı şehit eden terör örgütünün sempatizanı partinin yandaşları milliyetçi olduğunu argüman eden partinin yandaşlarıyla Bir arada ellerinde ay yıldızlı bayrağımızla millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayını desteklemek için meydanı dolduran Erzurumlulara saldırdı.
*Anneler, çocuklar bunların attıkları taşların amacı oldu. El kadar çocuklar kan revan içinde kaldı. Bu çocukların dökülen kanının hesabını kim verecek. İnsaf, vicdan…
*Tüm bunlar olurken vatandaşın canına malına sahip çıkması gereken vali, güvenlik müdürü seyretti.
*Polisler eli taşlı zorbaları işte bu türlü izledi… Partizan İçişleri Bakanı da misyonunu yapmayan valiye, güvenlik müdürüne bir sefer daha sahip çıktı.
*Sarayın partisinin sözcüsü de Anayasa’nın 34. Unsuru Aleni olmasına Karşın ‘Kafanıza estiği üzere bir şey yapmaya kalkarsanız sorun olur’ diyerek taşı atanları değil, taşlananları suçlamaya kalktı. Buradan açıkça söylüyorum, bunlar bizi korkutmaz. Demirden korksaydık trene binmezdik. Biz tam da bunu değiştirmek için geliyoruz.
*Oy için vatandaşı vatandaşa karşı kışkırtan ülkeyi karıştırmaktan, küçücük çocukları yaralamaktan, ağlatmaktan çekinmeyen bu karanlık siyasete nihayet vermek için geliyoruz.
“TÜM KARŞILIKLARI SANDIKTA VERECEĞİZ”
*Vatandaşlarımıza davetimizdir. bütün bu rezilliklere karşı millet İttifakı’na gönül verenler itidal içinde dimdik durmalıdır. 14 Mayıs’ta yapılacak seçime odaklanmalıdır.
*Seçimi kaybettiklerini anlayınca o gözü dönmüş birkaç militanı milletin üstüne salanların değirmenine su taşımayacağız.
*Bu ülkenin hoş insanları bu azgın berbatlığı sandıkta bitirecek. Bu gözü dönmüşler seçimi kaybedecek. Biz bütün dikkatimizi 14 Mayıs’ta sandığa yönelteceğiz. bütün karşılıkları sandıkta vereceğiz.
* ‘Metal yorgunuyum’ diyen, aslında beyin mevti gerçekleşmiş, millete verdiği kelamları tutmayan, şahsım hükümeti telaş içinde artık bütün tuşlara basıyor. Kâh dün ‘Seçim kaybedeceğimi bilsem de yapmam’ dediği her şeyi yapıyor. Bütçenin Merkez Bankası’nın döviz kasasının tabanını sıyırıyor. Kâh kendisinden olmayan herkesi terörist ilan ediyor kâh partizan İçişleri Bakanının müdafaası altında militanlarını meydana salıyor. Bunların hepsi artık sarayın bu Amel bittiği dediğinin ikrarıdır.
“SICAK Nakit VE dışalım ÜZERİNDE SÖRF YAPMAYA KALKTI”
*Artık misyondaki nihayet günlerini yaşayan saray bundan 21 Yıl Evvel misyona geldiğinde ülkeyi 2001 krizinden çıkaran ve bütün dünyada itimat uyandıran bir programı kucağında bulmuştu.
*Ama üretim cephesini güçlendirecek endüstrinin, global arenada Karşılaşma gücünü artıracak ıslahatları yapmak yerine işin kolayına kaçıverdi.
*Sıcak Nakit ve İthalat üzerinde sörf yapmaya kalktı. ancak 2013’te global piyasalarda sular çekilmeye başlayınca Beyaz koyun, kara koyun ortaya çıktı. Türkiye, en kırılgan ekonomiler listesinin başına yerleşti.
“AKLANMAYAN ARKADAŞLARINI BÜYÜKELÇİ YAPTI”
*Burada da Erdoğan kabahati Seyahat Parkı’nda en haklı taleplerini lisana getiren gençlere atmaya kalktı.
*Aynı Yıl sıfırlanan kasaların, yenen rüşvetlerin kayıtları ortaya döküldü. Erdoğan bunların hesabını sorulmasının önünü Meclis’te buyruğuyla inip kalkan, kendi milletvekillerinin elleriyle kapattı.
*Aklanmayan arkadaşlarını da büyükelçi yaptı. Kul hakkının yenmesine bu rezaletin üstünün örtülmesine karşı çıkan genel Liderimiz sayın Kemal Kılıçdaroğlu, millet İttifakı’nın 13’üncü Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, o gün söylediği kelamlarını bugün çarpıtarak, eğip bükerek Siyaset yapmaya çalışıyor.
*Milletin gözünün içine baka baka palavra söylüyor. On parmağında on kara genel Liderimize ve partimize sürmeye kalkıyor.
*Bir de bu palavralarına Düzmece görüntüler üretmek için yabancı ülkelerle Amel tutuyor. Anlatalım; beşli çeteye ve Beyaz Parti’ye çalışan bir kurumdan üç şahsa ‘Ayrılın ve bu operasyonu yapın’ dediler. Bunu organize eden Bağlantı Başkanlığı.
*Bu üç şahıs Deepfake ile yapılmış sesler ve görüntüler istediler. ‘Bitcoin ile ödersek kayda girmez’ diye düşündüler. Bunun için Dark Web üzerinden hackerlarla anlaştık zannettiler.
*Ama bu üçlü hacker zannettikleri bireyler nedeniyle bir ülkenin istihbaratının eline düştüler. Bu arkadaşların her şeyleri kayıt altında. Ve işin berbatı bu istihbarat şebekesi de böylelikle devlete infiltre oldu, sızdı. genel Liderimiz neden bu durumu açıkladı?
*Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu Mesul bir siyasetçidir. Devleti, Önlem alsın diye uyardı. Yoksa biz sarayın yapacağı operasyonlara aslında hazırdık.
*Dünyada bu mevzuda en uzman şirketlerinden biri ile anlaşıldı. Rastgele bir içerik gerçek mi, deepfake mi yarım saat içinde ortaya çıkaran dünyaca Ünlü bir Kurum bu. genel Liderimiz buna bir saat dedi, orada da devlet adamı tedbirliliğini gösterdi.
*Genel Liderimiz, yabancı istihbarat örgütleri bu akılsızlarla ne kadar ileriye masraf işte onu bilemediği için mevzuyu açmak zorunda kaldı.
*Müstakbel Cumhurbaşkanımız devlet adamı olduğu için devlete verdiği Ehemmiyet nedeniyle ve yabancı casuslar devletin kılcallarına yerleşmesin diye bunu vakit geçirmeden açıkladı. Açıkça Anlatım ediyorum, devlet bu kangrenli bacağı Çabucak kesmek zorundadır. İvedilikle, aksi takdirde bu, vatana ihanet olur. ‘Bunların ellerinde kalan Biricik sermaye, siyasi arsızlıkları’ derken bunu Beyhude demiyoruz.
“KALBİ DE AKLI DA VİCDANLARI DA ÖLDÜ”
*Erdoğan işbaşına geldiğinden bugüne kadar, milletten vergi topladı. İçeriden ve dışarıdan borç aldı. Milletin atadan deden kalan malını mülkünü sattı.
*21 yılda tam 2 trilyon 776 milyar dolar Nakit kullandı. Kendinden evvelki bütün Cumhuriyet hükümetlerinin 79 yılda kullandığı kaynağın 4 katı. fakat millete verdiği hiçbir kelamı tutmadı. 2011’de seçimlere giderken ‘2023’te ulusal gelir 2 trilyon dolar, şahıs başına gelir 25 bin dolar olacak’ diye millete Laf verdi.
*Bunu Kalkınma Planlarına da yazdı. 2023’e geldik. Takke düştü kel göründü. ulusal gelir de şahıs başına gelir de Laf verdiğinin yarısına bile ulaşmadı. ancak Erdoğan hala meydanlarda ‘Millete verdiği her kelamı tuttuğunu’ söylüyor.
*Hz. Ömer, ‘Utancı gidenin kalbi de ölür’ demiş. Bunların utancı gitti kalbi de aklı da vicdanları da öldü. Milleti hayat pahalılığının altında bile isteye ezdiler.
*Bugün çalışanların yarısından fazlasının talim ettiği taban fiyat açlık sonunun altında. Bu zalim hükümet elinde bu ülkede çalışmayan da çalışan da aç.
*Bir iktisadın halini markette, pazarda, kasaptaki etiketlerden anlarsınız. Markette soğanın kilosu 30 lira, pazarda domatesin fiyatı 30 lira, kasapta kıyma 350 lira… fakat daha birkaç Yıl Evvel ‘Biz geldiğimiz vakitten daha az yumurta, süt, peynir alıyorsan bize oy verme’ diyenler hala utanmadan, sıkılmadan çıkıp milletten oy isteyebiliyor.
İHRACATÇIYA DİĞER KUR, DÖVİZ BÜFESİNDE ÖBÜR KUR
*Sarayın kibirlisi damadıyla Bir arada bundan evvelki seçimde döviz kurlarını tutup, iktisatta istikrar varmış havası basarak oy almak için milletin 128 milyar dolarını Merkez Bankası’nın arka kapısından cayır cayır harcadılar.
*Bundan yılmadılar, ‘Benim oğlum yapı okur, döner döne Tekrar okur’ misali bu seçim öncesi milletin bir 128 milyar dolarını daha Merkez Bankası’nın arka kapasından yaktılar. Buna Karşın artık kuru tutamıyorlar.
*Ekonomiyi ikili değil, üçlü-dörtlü kur uygulanır hale getirdiler. Merkez Bankası’nda Öbür kur, bankalarda Öbür kur, ihracatçıya Öbür kur, döviz büfesinde Öbür kur…
“HIRSIZ MESKENİN İÇİNDEN OLUNCA MANDAYI BACADAN AŞIRIRMIŞ”
*Genel Liderimiz ve bu ülkenin 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu milletimizi tekraren uyarmak zorunda kaldı. Artık bunlar sütten çıkmış Beyaz kaşık oldular. Yabancı yatırım şirketlerine milyonlarca lira ceza kesiyorlar. Münasebet; piyasa bozucu hareketler.
*Siz Ufak yatırımcı tekraren her şeyini kaybederken nerelerdeydiniz? Bunlar yalnızca milletin 128 milyar dolarını buharlaştırıp Ufak yatırımcının üç kuruş parasına kastetmedi. Milletin 418 milyar dolarını da yandaşlarına peşkeş çektiler.
*Hırsız konutun içinden olunca mandayı bacadan aşırırmış. Seçime günler kala saray dehlizlerinden yandaşlarının ceplerine döşedikleri borular bir bir patlamaya başladı. Hükümete yakın mafyalar kendilerinin de içinde olduğu yolsuzlukları, hataları anlatıyor. Kimsede tık yok.
“SARAYDAN TIK YOK”
*En son, Erdoğan’a ‘ağabey’ diye hitap eden bir aile yakını Antalya Havalimanı ihalesinde sarayın cebine giren 1 milyar dolarlık rüşveti ve bu rüşvet karşılığında ihaleye nasıl fesat karıştırıldığını kendisinin de bu işe Nakit karşılığı nasıl aracılık yaptığını açıkladı.
*Ama saraydan tık yok. tarım Bakanlığı’nda kazanacak şirketlerin evraklarının, bakanlık çalışanı tarafından hazırlandığı ve bu suretle ihalelerde yapılan 3,5 milyar dolarlık yolsuzlukları anlattı. üü0Toplulaştırma ihalelerinde tarım eseri, canlı hayvan ve karkas ithalatında yapılan alicengiz oyunlarını bir bir ortaya döktü. Kimsede ses yok. İşte bu soyanlar yüzünden soyup, kaçıp, doyanlar yüzünden bugün bu ülkede soğan 30 lira. Bir kilo kıyma 350 lira. O da şimdilik.
“BOŞ TENCERE HÜKÜMETİ GÖTÜRÜR”
*Aziz milletimiz feraset sahibidir. Herkesin ne yaptığını görür, bilir hakkını da verir. Seçime günler kala parasız doğal gaz diye ortalığa dökülüyorlar. Çabucak akabinde, Güç Bakanı, Rusların BOTAŞ’a sattığı doğal gazın borcunu ertelediğini açıklıyor.
*Eğer böyleyse bu Rusya’nın Türkiye’deki seçimlere yani milletin iradesine direkt müdahalesi manasına gelir. Artık bütün tuşlara birebir anda bassanız da millete ‘Beni soğana kurban etmeyin’ diye yalvarsanız da hepsi beyhude. Siyasetin kuralı budur ‘Boş tencere hükümeti götürür.’ Boş tencereyi palavralarla doldurarak akıbetinizden kaçamazsınız.
“MİLLETTEN ALINAN HER ŞEYİ MİLLETİMİZE GERİ VERMEYE HAZIRIZ”
*Biz liyakatli takımlarımızla, şampiyonlar ligi yıldızlarımızla, artık önümüzdeki devrin sıkıntılarına Baş yoruyoruz. Ülkemizi sarayın Sebep olduğu buhrandan çıkarmak için 2 bin 304 unsurluk ‘Ortak Siyasetler Mutabakat Metnimizi’ bu yılın başında milletimizin takdirine sunmuştuk.
*Hafta sonunda da altı partinin iktisat kurmayları bir kere daha bir ortaya geldik, yapacaklarımızın önceliklerini ve takvimini belirledik. İktisatta düşüncelerin ve var hükümetin kurduğu tuzakların büyüklüğünü görüyoruz.
*Farkındayız. Diyoruz ki, plan ve programımızla iktisat başta olmak üzere devlet idaresinin her alanında yıldızlar karması takımımızla yıkılanı düzeltmeye, milletten alınan her şeyi milletimize Geri vermeye hazırız.
*Biz hazırız. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığında Türkiye kısır tartışmalardan kurtulacak. Önündeki aydınlık ufka odaklanacak.
*Temiz güç, pak üretim, pak fonlar, pak toplum, tertemiz bir geleceği el ele ve omuz omuza vererek inşa edecek. Global tedarik zincirlerinin tekrar dizildiği bu periyotta Afro-Avrasya’nın en Kıymetli arz ve tedarik merkezi olmak için biz hazırız, projelerimiz hazır.
* Önümüzdeki seçim iki Namzet ortasında değil iki anlayış ortasında olacak. Bir yanda kul hakkı yiyenler; diğer yanda hakka, hukuka, adalete sahip çıkanlar olacak.
*Bir tarafta Harun olmaya gelip Karun olanlar; öbür tarafta beytülmali gözünden sakınanlar olacak. Bir tarafta yolsuzluk, yokluk ve yasak tertibini kuranlar; öteki tarafta demokrasi âşıkları olacak.
*Bir tarafta milleti birbirine karşı kışkırtanlar, öteki tarafta ‘Senlik, kişilik yoktur bizde, hepimiz birer damlayız birebir denizde’ diyenler olacak. Sandığa yalnızca 6 gün kaldı. Aziz milletimiz geleceğini birebir bir asır Evvel olduğu üzere kendi azim ve kararıyla kurtaracak.
“85 MİLYON MİLLETİMİZ KAZANSIN”
*Vatandaşlarımıza sesleniyoruz; bir oyunu millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na, Bir oyunu da Cumhuriyet Kamu Partisi’ne ver. hayat pahalılığını, istibdadı, zulmü birinci cinste bitir. Saraylarında milletin sesini duymayan, halini görmeyen, milleti unutanların tasdiknamesini birinci cinste ellerine ver, konutlarına gönder.
*Haydi Türkiye. 14 Mayıs’ta oyunu Cumhurbaşkanlığında millet İttifakı’nın adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na ver. Gençler kazansın, bayanlar kazansın, 85 milyon milletimiz kazansın. Milletvekili seçiminde Mührünü Altı Ok’a bas, ülkemize tekrar baharlar tez gelsin.”
Yorum Yok