Gaziemir ilçesinde yaşayan, 2 çocuk babası emekli astsubay Halil Güler ile eşi mesken bayanı Saadet Güler, 2000 yılında, bir bankadan kasa kiraladı. Çift, konutta tutmak yerine Yekün 2 milyon lira kıymetindeki altın, 200 euro ve 1 beylik tabancayı kasaya bıraktı. Güler çifti, torunlarını görmek için geçen Yıl 9 Ekim’de Diyarbakır’da yaşayan kızlarının yanına gitti.
Diyarbakır’dayken, 10 Kasım’da, Halil Güler’i arayan banka yetkilileri, teze nazaran, kiraladığı kasada rastgele bir eşyasının olup olmadığını öğrenmek istedi. değerli eşyalarının kasada olduğunu belirtip, neden arandığını soran Halil Güler’e, argümana nazaran, ‘rutin bir uygulama’ olduğu, rastgele bir sorunun bulunmadığı söylendi.
Diyarbakır’dan dönen Halil Güler, içinde Kuşku kalmaması için, 12 Aralık’ta bankaya gidip kasayı görmek istedi. Güler, yanındaki 2 görevliyle Denetim ettiği kasanın kapı kilidinin Aleni olduğunu, altın, Nakit ve tabancasının yerinde olmadığını görüp, durumu polise bildirdi. Güler’in şikayetiyle soruşturma başlatıldı. Saadet-Halil Güler, avukatları Güleç Akkan aracılığıyla mevzuyu yargıya taşıdı. Tarafların anlaşabilmesi için Uzaklık bulucuya başvuruldu fakat uzlaşma sağlanamadı.
Saadet Güler yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Bankada kasamıza bakmaya gittiğimiz gün ismimizi duyunca panik havası oluştu.
Banka müdürü, kasa vazifelisi ve Emniyet vazifelisi 3 şahıs geldi. Olağanda yalnızca kasa vazifelisi gelirdi. O bize kasayı açar, Bir arada içeri girerdik. Sonra biz ve o vazifeli kasaya anahtarı tıpkı anda takar ve çevirirdik.
Kasa açılınca o geride durur biz işimizi görürdük. Birebir halde kasayı Birlikte kapatırdık. Pimpirikli biri olduğum için kasayı uygunca kilitlenmiş mi diye 10 kez Denetim ederdim. nihayet seferde bir baktık ki kasa üzerinde bir anahtar var. Başta bankanın rehber anahtarı sandık.
O anahtarı çıkarmaya çalıştılar, çıkaramadılar. ayrım ettim ki kasa açık. Uyarınca açtılar kapıyı. Baktık ki kasanın içi bomboş. 20 yıllık bütün ziynet eşyalarım, 200 euro ve astsubay emeklisi eşimin tabancası vardı. Eşim kötüleşti, su verdiler. Konuta hırsız girer diye bütün birikimimizi bankada kiraladığımız kasaya koymuştuk. Lakin, bankadan da hırsız götürmüş. Olmayacak bir iş.”
‘BİZ BANKAYA GÜVENDİK’
Halil Güler ise “Zararımızın tazminini istiyoruz. Mağduruz. Biz bankaya güvendik. Öbür da bir şey söylemek istemiyorum” dedi.
Avukat Güleç Akkan, bahisle ilgili, “İlk günden beri takip ediyoruz. Şu Lahza savcılık soruşturması sürüyor. Müvekkillerin uğramış olduğu ziyanlarının, mağduriyetlerin giderilmesi için türel süreç devam ediyor. Ara buluculuk kademesi ise tamamlandı. Uzlaşma sağlanamadı. Karşı taraf dava yoluyla mevzuyu çözmek için bir talebi oldu. Üzücü bir olay. Müvekkiller, vatandaşlar güvenerek bankaya bütün mal varlıklarını emanet ediyor. Bu olayın meydana gelmesinde bankanın şubesinin sorumluluğu Fazla açık. Bu nedenle zararın giderilmesi gerekmekte. Uzaklık buluculuk kademesinden sonra tazminat davası süreci gelecek. Savcılığın ise soruşturması sürüyor. Onun sonrasında da ceza davası açılacak” tabirlerini kullandı.
Banka yetkilileri ise bahsin yargıya taşındığını ve bu nedenle açıklama yapmayacaklarını belirtti. (DHA)
Yorum Yok