G20 Doruğu Sonuç Bildirgesi, başkanların iki gün süren toplantılarının akabinde 52 unsur halinde yayımlandı.
Bildirgede, dünyada birçok krizin birebir anda yaşandığı devirde doruğun gerçekleştiği Anlatım edildi.
Küresel Nakit siyasetlerine ait kararların yer aldığı bildirgede, G20 merkez bankalarının emellerine Müsait halde fiyat istikrarını sağlamada kararlılığa sahip olduğu ve enflasyon beklentileri üzerindeki fiyat baskılarını yakından izlediği bildirildi ve şöyle denildi:
“Merkez bankaları mali sıkılaştırmanın suratını, datalara dayalı ve Aleni formda, enflasyon beklentilerinin çıpalandığından emin olarak ayarlamayı sürdürecek.”
‘SAVAŞ BÜYÜMEYİ KISITLIYOR, ENFLASYONU ARTIRIYOR’
Bildirgede, birçok üyenin Ukrayna’daki savaşı kınadığı ve savaşın insani acılara ve global iktisattaki var kırılganlıkların derinleşmesine yol açtığı belirtilerek, şöyle denildi:
“Savaş, büyümeyi kısıtlıyor, enflasyonu artırıyor, tedarik zincirlerini aksatıyor, güç ve Besin güvensizliğini tırmandırırken, finansal istikrar risklerini artırıyor.
Durum ve yaptırımlara ait farklı görüşler ve değerlendirmeler de var. G20’nin Emniyet meselelerini çözecek bir forum olmadığını belirtmekle birlikte, Emniyet problemlerinin global iktisat üzerinde Değerli sonuçları olabileceğinin farkındayız.”
Bildirgede, global iktisat için kritik olan bu periyotta G20’nin Gerekli ve net adımları atmasının ehemmiyeti vurgulandı.
‘GIDA GÜVENLİĞİNDEKİ ZORLUKLAR DERİNLEŞİR’ ENDİŞESİ
Özellikle en az gelişmiş ve Ufak ada ülkeleri iç olmak üzere gelişmekte olan ülkeleri global zorluklara karşı desteklemeye devam edileceğinin aktarıldığı bildirgede, bu Gaye kapsamında bütüncül ve kuvvetli bir toparlanmayı, istihdam artışını ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacak biçimde 5 adımda aksiyon alınacağı belirtildi.
Bildirgede, var çatışma ve tansiyonların global Besin güvenliğindeki zorlukları derinleştirmesinden derin dert duyulduğuna işaret edilerek, şu sözler kullanıldı:
“Bu nedenle, gelişmekte olan ülkelerdeki kırılgan toplulukları merkeze alacak biçimde hayatları kurtarmak, açlığı ve besin yetersizliğini önlemek için acil adımlar atmayı taahhüt ediyoruz.
‘İSTANBUL ANLAŞMASI’NDAN MEMNUNUZ’
Sürdürülebilir, dirençli tarım ve Besin sistemlerinin sağlanması için davette bulunuyoruz. Türkiye ve BM’nin aracılık ettiği İstanbul Anlaşması’ndan memnuniyet duyuyoruz. bütün ilgili tarafların, muahedeyi tam, vaktinde ve devam edecek biçimde uygulamasının kıymetinin altını çiziyoruz.”
Jeopolitik, güç ve enflasyon krizlerinin yanı Dizi bütün dünyayı etkileyen iklim krizine de dikkatin çekildiği bildirgede, iklim finansmanının artırılması davetinde bulunularak, “Gelişmiş ülkeleri, iklim değişikliğinin tesirlerini azaltmak üzere 2020’den itibaren sağlamayı taahhüt ettiği yıllık 100 milyar dolar finansmanı harekete geçirmeye çağırıyoruz” tabirlerine yer verildi.
‘DİPLOMASİ VE DİYALOĞUN SÜRMESİ HAYATİ ÖNEMDE’
Uluslararası hukuk, barış ve istikrarı koruyan Fazla taraflı sistemi desteklemenin temel olduğu kaydedilen bildirgede, şöyle denildi:
“Bu, silahlı çatışmalarda sivillerin ve altyapının korunması da iç olmak üzere Birleşmiş Milletler tüzüğündeki prensiplere ve milletlerarası insan hakları hukukuna bağlı kalınmasını içeriyor.
Nükleer silahların kullanılması yahut buna yönelik tehdit, kabul edilemez. Çatışmaların barışçıl tahlili, diplomasi ve diyaloğun sürdürülmesi hayati değerde. Bugünün çağı, Cenk çağı olmamalı.” (AA)
Yorum Yok