Kefalet sistemi yine bankaların asıl borçlulardan borç tahsilatlarını yapamamaları esnasında onlara kefil olan bireylere başvuru yaparak borcu tahsil etmesi unsurudur. Bu esnada kefil olan bireyin altına girmiş olduğu risk yüksek olduğu için iyi düşünülmeli ve karar öyle verilmelidir. Kefiller bankalara, borcun borçlu tarafınca ödenmemesi esnasında bütün sorumlulukları üzerlerine alacaklarından dolayı bir çeşit taahhit ediyorlar. Bu da borçluların tahsil edilememeleri ve kişileri hacze kadar götürebilen bir çeşit süreç ile karşılaştırabiliyor. Kefalet sistemi yine kendi içerisinde iki bölüme ayrılmaktadır. Bunlardan bir tanesi adi kefalet sistemidir bir diğeri de müteselsii kefalet sistemidir. Adi kefalet borcun yine tahsili açısından ilk önce asıl borçluya verilmesi ve yine tahsil edilememesi esnasında ise kefilden tahsil alınmaya çalışılması durumudur.
Bankaların Vicdanı İradeleri Söz Konusu
Müteselsii kefalet durumunda da yine bankaların kendi düşünceleri, vicdani iradelerini kullanarak asıl borçlulara veya kefile başvurma esnasında tercihlerini yapıp borcu tahsil etmeleri unsuruna denilmektedir. Her iki esnada da ödemiş olduğu borcu asıl borçludan alma hakları bulunuyor. Borçlar kanununda yine kefalet sözleşmeleri ile ilgili olarak çeşitli değiştirmeler yapıldı ve sözleşmelerin geçerli olabilmeleri açısından sahip olunması gerekmekte olan çeşitli özellikler de belirtilmiş. Bunlardan yine ilkine gelirsek kefalet sözleşmelerinin yazılı bir biçimde yapılabilmeleri ve yine borca ait olan tutarların sözleşmelerde açıkça belirtiyor. Yine bu iki unsura aykırı olarak davranış sergilenirse sözleşme geçersiz olacaktır.
Kefil Olmak İsteyen Biri Muvafakat Almalı Mı?
Medeni kanunlarda yapılmakta olan çeşitli değişimler beraberinde konut kredilerinde yine ipoteğe konu olmakta olan evler açısından kredi alınmaları esnasında eşin bu gibi duruma muvafakat etmesi gerekiyor. Dolayısıyla elden izinsiz bir biçimde yapılmakta olan kredi başvuruları geçerliliklerini tamamen yitirmektedir. Bu ve benzeri biçimlerde bireylerin kendilerini haciz altına sokabilecek biçimde başkalarına ait olan çeşitli borçlara kefil olmaları yine eş rızasına bağlıdır. Bu sebeple de eş muvafakati olmayarak yapılmakta olan işlemler kesinlikle geçersiz sayılırlar. Yine haciz, icra gibi çeşitli borçlarda takip sürecine yakalanmamış olanlar, gelir durumu krediyi karşılayabilecek biçimde olan bireyler, ticaret ve sanayi odasında kaydı olan bireyler rahatlıkla kefil olabilirler.
Yorum Yok