Bingöl Ceza İnfaz Kurumu’nda ‘silahlı terör örgütüne Üye olmak’ hatasından hükümlü H.N.M., Bingöl Valiliği, Erzurum Atatürk Üniversitesi, Ankara Toplu Hane Yönetimi, PTT, Yükseköğretim Heyeti, banka üzere farklı kurumlara yazdığı şahsî dilekçeleri gönderilirken üst yazıda hata çeşidi ve kimlik bilgilerinin paylaşılmasına itiraz etti.
Ceza infaz kurumu, fakat mahkumun talebi halinde Laf konusu bilgiler belirtilmeden dilekçelerin gönderileceği kararı verdi.
H.N.M., Bingöl İnfaz Hakimliği’ne başvurarak Kuruluş kararının kaldırılmasını istedi. İnfaz Hakimliği, kararın hukuka alışılmamış olmadığına hükmetti.
H.N.M, bunun üzerine Bingöl 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme de kararı hukuka Müsait buldu.
AYM’YE BAŞVURDU
H.N.M. ise şahsî bilgilerin korunmasını isteme hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AYM’ye başvurdu. AYM, kararında müracaatçının Özel hayatına ait dilekçe yazdığı kurumların yargısal süreçle ilgili makamlar olmadığını belirtti.
Kararda, dilekçelerin gönderilmesine aracılık eden ceza infaz kurumunun müracaatçının cürüm çeşidi, tevfik numarası, ayrıntılı kimlik bilgilerine yer verilmesini infaz süreci kapsamında değerlendirilemeyeceğine dikkat çekildi.
Ayrıca müracaatçının Laf konusu ferdî datalarının ulusal savunmayı, ulusal güvenliği, halk güvenliğini, halk sistemi yahut ekonomik güvenliği sağlamaya yönelik önleyici, kollayıcı ve istihbari faaliyetler kapsamında paylaşıldığının da ortaya konulamadığı belirtildi.
Başvurucunun Laf konusu bilgilerinin infazla ilgili olmayan yazışmalarda paylaşılmasının ayrıyeten ve bir kanun ile düzenlenmesi ve müracaatçının Aleni isteğini gerektirdiği Anlatım edildi.
AYM, bu nedenle Anayasa’nın 20’nci hususunda garanti altına alınan Özel hayata hürmet hakkı kapsamındaki şahsî dataların korunmasını isteme hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Yüksek mahkeme, müracaatçının tazminat talebini ise reddetti.
Karar, ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılmak üzere tekrar yargılama yapılması için Bingöl İnfaz Hakimliği ve Bingöl 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.
Avukat Meltem Banko
‘HAKLARINA HÜRMET DUYMALIYIZ’
Avukat Meltem Banko, AYM’nin kararının yerinde olduğunu söyleyerek, şu tabirleri kullandı:
*Zira ferdî dataları muhafaza kanununda birtakım boşluklar bulunmaktadır. Yasa infaz süreçlerini istisnai olarak göstermektedir.
*Fakat bu infaz süreçlerinin neler olduğu açıkça vurgulanmamıştır. Hasebiyle mahkuma ilişkin birtakım bilgilerin bu infaz süreçleri ortasında kalıp kalmadığı hususu zati muallakta. Laf konusu üst yazılarda mahkumlara ilişkin birtakım bilgiler kullanılırken, mahkumun Aleni isteği alınması gerekmektedir.
*Aksi halde ferdî datalarının burada mahkumun kendi isteği olmadan kullanılması Laf konusu olmaktadır.
*Bunlar nelerdir; cürmün tipi, kişinin kimlik bilgileri ve tevkif numarası. İlgili kurumlar bu bilgileri kullanırken mahkumun Aleni isteğini almak durumundadırlar. Burada da Önemli manada bir boşluk bulunmaktadır.
*Bu karar, bu noktada Değerli bir karardır. Çünkü AYM bu kararı ile Birlikte hükümlü bireylerin cezalarını çektikten sonraki hayatlarını muhafaza altına almıştır. Unutmamalıyız ki; bizlerin yakınları da hükümlü olabilir.
*Onların da birtakım haklarına hürmet duymamız gerektiğini Fazla âlâ anlatan bir karardır. İnfaz süreçleri ile ilgili maddedeki açıklığa ait birtakım eksikliklerin acilen giderilmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Yorum Yok