Daha Âlâ Yargı Derneği tarafından yapılan yazılı açıklamada Türkiye’de yargının Müstakil olmadığına dikkat çekilerek, “Bağımsız olmayan yargı tarafsız da olamaz. Yargı Müstakil değilse demokrasi ve halkın refahı geriler.” denildi.
Açıklamada, Yargıçlar ve Savcılar Şurası’nın (HSK) meslekten çıkarma dış bütün kararlarının yargı kontrolü dışında olduğu belirtilerek, “Hâkim ve savcıların cürümleri HSK, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin hataları da kendi kurumları ve meslektaşları müsaade verdiği takdirde soruşturulabilir. Soruşturma müsaadesi verilmemesine dair kararları son ve nihaidir, bu kararlara hiçbir yasal müracaat ve kontrol imkânı bulunmamaktadır.” tabirleri kullanıldı.
“YARGININ ELİ KOLU BAĞLI”
Suç işleyen halk görevlilerine karşı yargının eli kolu bağlı olduğu belirtilen açıklamada, hatalı olanların soruşturulması için idari amirlerinin evvelce müsaade vermesine bağlı olduğu Anlatım edildi.
“ANAYASAYI DEĞİŞTİRMEK KADAR ZOR”
Cumhurbaşkanı ile bakanların işlediği cürümleri yargının soruşturmasının, anayasayı değiştirmek kadar güç olduğu belirtilerek, “Soruşturma teklifi için 301, soruşturma kararı almak için 360 milletvekilinin oyu kaidedir. Hata işleyen üst seviye halk vazifelileri, cumhurbaşkanı yahut ilgili bakan müsaade vermediği takdirde soruşturulamazlar. öbür memurların hatalarını soruşturmak için idari amirlerinin yargıya müsaade vermesi kuraldır.” denildi.
Açıklamada atılacak tahlil adımları ise şu biçimde açıklandı:
– Yargı hizmetlerini düzenleyen ve yargı sisteminin yönetiminden Mesul eşitlik Yüksek Kurumu (Kurum) kurulmalı, yargı hizmetine ait HSK ve eşitlik Bakanlığı’na verilen yetkiler Kurum’a aktarılmalıdır. Toplumun bütün bölümleri ve Uğraş mensupları Kurum’da temsil edilmeli, Üye kompozisyonu hiçbir şahıs yahut kümenin nüfuz kuramayacağı yapıda olmalıdır. Tüm Uğraş mensupları idari istikametten yalnızca Kurum’a bağlı olmalıdır. Kurum, yargı hizmet kurumları ile hizmetin muhataplarından oluşan, yargı hizmetlerinin gereksinime uygunluğunu istişare ederek tavsiyeler oluşturan bir Daimî Hukuk Şûrası ile desteklenmelidir.
– Yargının yönetimiyle ilgili her türlü karar yargısal kontrole açılmalı, bu bahiste uzman, seri yargılama yapan eşitlik Yüksek Mahkemesi kurulmalı, isteyen herkes bu mahkemede dava açabilmelidir.
– Anayasa Mahkemesi’nin kapasitesi artırılmalı, mahkemedeki politikleşme giderilmelidir. İsteyen herkes, Anayasaya alışılmamış her türlü kanunların, harika Vaziyet (OHAL) iç kararnamelerin, kararların ve süreçlerin iptalini talep edebilmeli, birebir husustaki bütün talepler Biricik dava halinde görülmelidir.
GEREKÇELİ VE AÇIK oy ESASI
– Yargıçlar ve savcılar da idareleri büsbütün kendi mensuplarından oluşan tam Müstakil Uğraş kuruluşlarına sahip olmalıdır.
– eşitlik Yüksek Kurumu, eşitlik Yüksek Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay üyeliklerine adaylıklar ve atamalarda tam şeffaflık sağlanmalı, sürece kamuoyu kesinlikle iç edilmelidir. Namzet gösterme gerekçeli ve Aleni oy aslına tabi olmalı, Namzet adaylığından seçme ve atamaya kadar sürecin tamamı yargı kontrolüne tabi tutulmalıdır.
– Hukuk meslekleri için birbirine denkliğini sağlayacak yeknesak bir meslek planı oluşturulmalı, mesleğe giriş yeterlik ve kaideleri çağdaş ülkeler düzeyine çıkarılmalıdır. Uğraş mensuplarının uygulamada ve teoride denkleşmesi ve derinleşmesi sağlanmalı, terfiler mesleksel ve akademik yetkinliklere ve kaliteli hizmet üretme performansına tabi olmalıdır. Uğraş mensupları ortasında Aleni ve adil bir yarış sistemi oluşturulmalı, hâkim, savcı ve noter seçme ve atamaları eşitler ortasında Aleni Karşılaşma yoluyla yapılmalıdır. Bağımsızlık ve tarafsızlıkları, kürsü teminatları ve faal hesapverirlik ile güçlendirilmelidir. Hukuk eğitiminin niteliği yükseltilmeli, niceliği ülke gereksinimine ve gayelerine nazaran, nitelikten ödün vermeksizin belirlenmelidir.
MAHKEME SAYISI 2 BİNE İNDİRİLMELİ
– Mahkemeler 26 resmî kalkınma bölgesinde, heyet mahkemelerini merkezlerde ağırlaştıracak, başkalarını halkın ayağında hizmet verecek biçimde düzenlenmeli, 7 bin civarındaki mahkeme sayısı 2 bin civarına indirilmelidir.
– Ulusal Uyuşmazlık Bilgi Tabanı oluşturularak Amel yükü ve gerekleri evvelce kestirilmeli, yargının kaynakları ileriye dönük planlanmalı, mahkemelerin ve Uğraş mensuplarının ihtisaslaşması sağlanmalıdır. Kalkınma Gaye ve öncelikleri doğrultusunda ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Dava öncesi dürüst ifşa ve ibraz kurumu getirilerek, tarafların Mesul irtibatı, olayları ve kanıtları dürüstçe açıklamaları sağlanmalı, dava öncesinde Sulh ve uzlaşma teşvik edilmelidir.
– Dava öncesi dürüst ifşa ve ibraz ve uzlaşılamayan davaların evrak hazırlama sürecine isimli hazırlık mahkemeleri nezaret etmeli, uyuşmazlık konusunu aktif önlemlerle koruma ederken belgelerin düzgün hazırlanmasına Yardımcı olmalı, suistimalleri önlemelidir. Ortalama dört-beş sene süren davalar, süratli ve kaliteli yargılama ile en geç üç-dört ayda sonlandırılmalıdır. Etik Yapay zekâ ile UYAP’taki bilgi ve Deneme birikiminden “Yargı Süreç ve Karar Takviye Sistemi” oluşturulmalıdır.
– Tüm soruşturma müsaade ve kuralları kaldırılmalıdır. Cumhurbaşkanı, bakanlar ve milletvekilleri ile kritik mevkilerdeki üst seviye yargı ve halk vazifelilerinin hatalarında, münhasıran eşitlik Yüksek Mahkemesi yetkili olmalıdır.
Yorum Yok