Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde büyükelçiler ve eşleri için düzenlenen ‘Ortak Konutumuz Dünya İçin Sıfır Atık’ temalı programa katıldı. Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile memleketler arası Kurum ve kuruluşların temsilcilerinin yer aldığı programda konuşan Emine Erdoğan, büyükelçilerin yalnızca devletler değil, medeniyetler ortasında da köprüler kurduğunu, milletlerin kalplerini birbirine yakınlaştırdığını söyledi.
Türkiye’nin sevdiği ve sevildiği topraklar için ‘gönül coğrafyası’ tarifini kullandığını lisana getiren Erdoğan, “Her biriniz, Hudut çizilmeyen gönül coğrafyamızdaki ülkelerin temsilcilerisiniz ve bugün burada Aka bir kardeşliğin timsali olarak bulunuyorsunuz” dedi.
“YAŞADIĞIMIZ HER KRİZ, İNSANLIĞI Biricik YÜREK OLMAYA ÇAĞIRIYOR”
Erdoğan, dünyanın artan çatışmalar, göçler, salgın hastalıklar, sınırsız tüketimin neden olduğu iklim ve Besin krizi üzere çetin sınamalarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek, “Ancak bugün insanlığın önündeki en Aka imtihanın, merhamet, karşılıksız düzgünlük, ötekine karşı mesuliyet üzere faziletlerin uğratıldığı erozyondan kurtarılması olduğunu görüyoruz. Yaşadığımız her bir kriz, insanlığı Biricik Yürek olmaya daha Fazla çağırırken, milletlerarası seviyede dayanışmanın giderek aşındığını, Amel birliği yerine benmerkezci yaklaşımların değer kazandığını üzülerek müşahede ediyoruz” diye konuştu.
COVID-19 salgınının ‘diğerinin yarasına merhem olmadan asla tam manasıyla iyileşilemeyeceğini’ yaşattığı deneyimle gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, “Dili, dini, ırkı ne olursa olsun; Cenk ve yıkımdan kaçarak meskenini terk eden her bir insanın kıssası, hepimizin yüreğini, birebir formda sızlatıyor” dedi.
“AYNI ‘İNSANLIK AİLESİNİN’ FERDİ OLDUĞUMUZU HATIRLAMALIYIZ”
Emine Erdoğan, Hudut tanımayan doğal afetlerin, Laf konusu iklim krizi olduğunda herkesin tıpkı gemide olduğu gerçeğini bir Kez daha hatırlattığına işaret ederek, “İhtiyacımız olan, Öbür coğrafyalarda doğsak dahi tıpkı ‘insanlık ailesinin’ ferdi olduğumuzu hatırlamak ve bugün bu salonda tecessüm eden, kardeşlik ve muhabbet ortamını, dünyada da tesis etmektir. Bu noktada bize düşen, insanlığın davetlerine, ‘birileri bir şey yapar’ diye beklemeden, ‘benim olmadığım yerde kimse yoktur’ şuuruyla harekete geçmektir” sözlerini kullandı.
“SAVAŞIN KAZANANI, ADİL BARIŞIN İSE KAYBEDENİ OLMAZ”
Türkiye’nin 4 milyonu aşkın mülteciye konut sahipliği yaptığını, ulusal gelirine oranla en Fazla yardım yapan ülke pozisyonunu yıllardır koruduğunu söyleyen Erdoğan, “Unutulmamalıdır ki savaşın bir kazananı olmaz. Adil bir barışın ise kaybedeni olmaz. Bu nazar açısıyla, Ukrayna’dan Suriye’ye, Filistin’den Myanmar’a kadar, nerede bir mazlum varsa, oraya dostluk ve kardeşlik elimizi uzatıyoruz. Bazen Vakit çatışan tarafları, kurduğumuz diplomasi masasında bir ortaya getiriyor, Bazen Vakit da İstanbul Tahıl Mutabakatı üzere teşebbüslerle, global krizlerin önüne geçiyoruz. Düne kadar, coğrafyamızda Yargıç olan ‘Osmanlı Barışı’nı, bugün ‘Yurtta Barış, Cihanda Barış’ prensibiyle, bütün dünyada devam ettiriyoruz” dedi.
Dünyadaki asli misyonu inşa ve ıslah olan insanın tabiata karşı tahribat yolunu seçmesinin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, “Bugün global seviyede tesirli ve somut adımlar atmazsak, üzerinde barış ve adaleti tesis edebileceğimiz bir Ömür alanı ne yazık ki kalmayacak. İklim krizi sadece tabiatın değil her birimiz için bir mevt kalım uğraşı olarak karşımızda duruyor. Böylesi bir durumda, dünyanın bütün krizlerinde aldığımız vicdani tavrı, Etraf probleminde da gösteriyor, Sorun yerine tahlilin bir kesimi olmaktan iftihar ediyoruz” diye konuştu. DHA
Yorum Yok